Feeds:
Yazılar
Yorumlar

Archive for Ağustos 2021

Afganistan’ın başkenti Kabil’in Taliban güçlerince ele geçirilmesi Türkiye’nin de yönetmesi gereken yeni bir kriz. Gelinen noktanın ABD’nin bir başarısızlığı olarak algılandığı açık. ABD yetkililerinin bu süreci “ortada büyük bir hezimet yok, zaten hedeflere eriştik” diye ifade etmesi algıyı değiştirmeye yetmeyecektir. İnsanların hafızalarında Kabil’den kaçış görüntüleri uzun süre kalacaktır.

Türkiye’nin son 2-3 aylık dönemde havalimanı savunmasına talip olduğunu biliyoruz, bu sabah Reuters’in de geçtiği haberlerle bu karardan vazgeçildiği anlaşılıyor. Vazgeçme kararı isabetli. Zira önüne Biden’ın ifadesi ile “300.000 kişilik Afgan ordusunu” katıp gelmiş bir silahlı güce “ben bu havalimanını koruyacağım” dediğinizde onun egemenliğine sınırlama olarak göreceği bu teklifi hiç üstelememek daha akıllıca olur.

Peki ne olabilir Türkiye’nin yapması gereken? NATO birlikleri ile birlikte orayı terketmek dışında birşey yapılamaz mı?Taliban ile yakın durarak onları hem Türkiye’ye hem de onun kurucu değerlerine yakın tutmaya çalışmak bir seçenek midir?

Çin ve Rusya’nın ABD sonrası için Taliban’a nispeten sıcak mesajlar vermesini gözönüne alırsak “yakın durma” seçeceğinin satınalındığını söyleyebiliriz. Dolayısı ile Türkiye askeri ve siyasi olarak daha kalıplı bu rakiplerine göre hamlesinden çok sınırlı kazanım elde edecektir. Ayrıca bu karar, hem Türkiye içinde hem de batıda (hükumetler olmasa bile sivil toplum örgütlerince) radikal bir hükumeti cesaretlendirmekten ötürü eleştirilerin odağına oturtulacaktır.

Yapılması gereken yeni rejimle ilişkiler konusunda siyasi olarak bir süre sessiz kalmak olmalıdır. İlk hedef Eylül ayına kadar ki yaklaşık 10 günlük sürenin çok iyi planlanıp askerimiz ve dönmek isteyen vatandaşlarımız için kaos görüntüsü vermeden düzenli bir şekilde tahliye sağlamak olmalıdır. Bu yapılırken ülkemizin çok sıkıntı çektiği bir mülteci akını görüntüsüne dönüşmeyecek şekilde son derece seçici davranarak gerçekten hayati tehlike içinde bulunan ve kadınlar ağırlıklı 2-3 uçaklık bir sığınmacı kabulü de bu plana dahil edilmelidir. Nitekim, önümüzdeki günlerde batılı güçlerin buna benzer birkaç hamlesini izleyebiliriz. Reklam dozu da yüksek olacaktır bu hamlelerin. Dolayısı ile bu rol çalmaya izin vermeyip müslüman ağırlıklı bir ülkenin bu pozisyona öncülük etmesi mantıklı olur.

İkinci bir adım olarak, zaten Afganistan’da varolduğu geçmiş dönemde duyurulan sağlık kuruluşlarımız üstünden, Kızılay kanalıyla bir genişletmeye giderek Afgan yetim çocukları için bir koruma merkezi oluşturulmalıdır. Bu tarz bir oluşum “kadın özgürlüğü” konusu kadar Taliban’ı kışkırtma potansiyeli taşımayacaktır. Ayrıca Türkiye hem kültürel bağlarının hem de insani yükümlülüklerini bir ölçüde yerine getirmiş olacaktır.

Read Full Post »