Feeds:
Yazılar
Yorumlar

Archive for the ‘akşener’ Category

Rusya’nın 24 Şubat’taki Ukrayna saldırısı ile birlikte Türkiye’nin bu gerilimde ne tarafta yer alması gerektiği de önemli bir tartışma konusu. Ben buradaki çıkışlarından Meral Akşener’in dış politika önceliklerini anlamaya çalıştım. İlk çıkışı hemen harekatın başlangıcında yaptığı “Putin haddini aşmıştır” oldu. Bunun yaklaşık 10 gün sonrasında yaptığı açıklamanın “Türkiye S-400’lerden acilen kurtulmalıdır.” olduğunu görüyoruz. S-400’ün alım prosedürüne ve Türkiye için gereklilik olup olmadığına itirazı yer yer haklı buluyorum fakat Türkiye’nin aldığı S-400’ün sanki bu krizin bir parçası imiş gibi değerlendirilmesini haklı bulmadım. Ardından Antalya’da yürütülen barış çabaları için “olumlu” ifadesini kullanmış. Burada daha makul bir çizgi izlediği söylenebilir.

Dış politika halka çok yansımıyor olabilir düşüncesi ile partinin Uluslararası Politikalar Başkanı Ahmet Erozan’ın twitter hesabına gözattım. Son dönemde onun da “biz arabulucu değiliz, olamayız” mealinde bir twit mesajı dışında yorumuna rastlamadım. Türkiye nerede durmalı? Enerji politikaları nasıl etkilenecek? Avrupa, ABD dengesi, NATO konularında kayda değer bir yorum göremedim.

Daha magazinel seviyede de Bahadır Erdem’in Yunus Emre Erdölen için “Dışişleri Bakanı olacaksın” şeklindeki şaka yollu twitini gördüm. Erdölen, son dönemde Madeleine Albright için abartılı taziye mesajı ile gündem yaratmıştı. Dediğim gibi “şaka yollu” olduğu bariz fakat partinin resmi görüşü noktasında doyurucu bilgi olmayınca ister istemez bu kısımlar da öne çıkmış oluyor.

İyi Parti’nin, Soğuk savaş döneminde ülkemizde revaçta olan katı NATO’cu tutumu tekrar etmesi bir çıkmaz sokaktır. Türkiye, NATO’nun güvenilir bir müttefiki olmayı sürdürürken, bölgesindeki aktörlere karşı NATO’nun bir ileri karakolu gibi davranmamalıdır. Maalesef Suriye’de bu yaşanmıştır ve bu bölgeyi istikrarsız ve huzursuz hale getirmiştir. Akşener’in hükumeti eleştireceği kısımlar bu çerçevede olmalıdır.

Türkiye bölgesindeki aktörlerle “nasılsa suyu ısındı, gidicidir” gibi düşüncelerle “gider” yapmasının anlamsızlığını Suriye’nin yanında Mısır’da da görmüştür. O toplumlarla bölgede biz yaşamayı sürdürüyoruz, 10.000 km uzaktaki think-tank’ler veya karargahlar değil.

Türkiye’nin 90’lı yıllarda Mümtaz Soysal, İsmail Cem gibi isimlerle dış politikada yarattığı dış politik “dik duruş” anlaşılmadan milliyetçilik sadece iç bir propaganda olarak kalacaktır.

Read Full Post »